English - Turkish
Definition of coped with in English Turkish dictionary
- cope with
- üstesinden gelmek
Bu zor sorunların üstesinden gelmek zorundasın.
-You have to cope with those difficult problems.
- cope with
- baş etmek
Dania yıllarca istismar ve sadakatsizlikle baş etmek zorunda kaldı.
-Dania had to cope with years of abuse and infidelity.
- cope with
- bir şeyle uğraşmak
- cope with
- uğraşmak
- cope with
- boy ölçüşmek
- cope with
- uğraş
- cope with
- ile başa çıkmak
- cope with
- başa çıkmak, çaresini bulmak
- cope with
- (Hukuk) başa çıkmak
Onun sorunla başa çıkmak için yeterli deneyimi yoktu.
-He didn't have enough experience to cope with the problem.
Related Terms
English - English
Definition of coped with in English English dictionary
- cope with
- satisfy or fulfill; "meet a need"; "this job doesn't match my dreams"
- cope with
- {f} deal with, handle, get over; fulfill
Related Terms
coped with
Turkish pronunciation
kōpt wîdhPronunciation
/ˈkōpt wəᴛʜ/ /ˈkoʊpt wɪð/
Resimler
History
Favorites