English - Turkish
Definition of convey through a particular medium, send through a channel; direct, refer in English Turkish dictionary
- channel
- kanal
Kanal'ı yüzerek geçme planları suya düştü.
-She failed in her attempt to swim the Channel.
Onuncu kanalda ne var?
-What is on Channel 10?
- channel
- yatak/oluk/kanal
- channel
- {i} radyo, TV kanal
- channel
- Kanalize etmek
- channel
- yönlendirmek
- channel
- (İnşaat) geçit
- channel
- (İnşaat) savak
- channel
- mahreç
- channel
- arna
- channel
- (Mecâzen) Ruhani bir varlıkla veya olmuş bir insanın ruhuyla iletişim yapılan kanal
- channel
- oymak
- channel
- yöneltmek
- channel
- (isim) kanal, nehir yatağı, oluk, suyolu, yol, yön, iletişim, bağlantı
- channel
- {f} kanala dökmek
- channel
- mecraya sevketmek
- channel
- {i} yol; su yolu; boğaz
- channel
- palasartalar
- channel
- yatak kanal
- channel
- {i} iletişim
Related Terms
English - English
Definition of convey through a particular medium, send through a channel; direct, refer in English English dictionary
- {f} channel
convey through a particular medium, send through a channel; direct, refer
Hyphenation
con·vey through a par·ti·cu·lar medium, send through a channel; direct, referPronunciation
Resimler
Favorites