conversation, acquaintance

listen to the pronunciation of conversation, acquaintance
English - Turkish

Definition of conversation, acquaintance in English Turkish dictionary

converse
{s} zıt
converse
tersinmek
converse
(Biyokimya) evrik
converse
sohbet etmek

Onunla sohbet etmek güzeldi. - It was nice to converse with her.

converse
ters
converse
konuş(mak)
converse
{s} karşıt, zıt, aksi, ters
converse
{i} karşıt anlamlı söz/sözcük
converse
{i} akis
converse
{i} evirtim
converse
ters,v.konuş: n.tersi
converse
with konuşmak
converse
{s} karşıt
converse
{f} söyleşmek
converse
konuş

Biz kek yerken ve çay içerken gece geç saatlere kadar konuştuk. - We conversed until late at night while eating cake and drinking tea.

Otobüs hareket halindeyken yolcular şoförle konuşmamalıdır. - Passengers shall not converse with the driver while the bus is in motion.

English - English
{n} converse
conversation, acquaintance
Favorites