Almanya, Avusturya sınırında geçici sınır kontrollerine başlıyor.
- Germany is introducing temporary border controls with Austria.
Kontrollerden uzak durun.
- Step away from the controls.
Öfkeyi kontrol etmek zordur.
- Anger is hard to control.
El yıkama, bakterileri kontrol etmek için bir yoldur.
- Hand washing is one way to control bacteria.
Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
- You used a condom for birth control, right?
Hiç kimse bizi kontrol edemez.
- Nobody can control us.
İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.
- The government of the Inca Empire controlled everything.
Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.
- He who seeks to control fate shall never find peace.
Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
- Try to control yourselves.
Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
- Some things in life are beyond our ability to control.
Her şeyim denetim altında.
- I have everything under control.
Tom, Xbox One denetimcisini DualShock 4'ün üstünde tercih ediyor.
- Tom prefers the Xbox One controller over the DualShock 4.
Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.
- He who seeks to control fate shall never find peace.
Tom öfkesini kontrol etmekte güçlük çekiyor.
- Tom has difficulty controlling his anger.
Franko'nun güçleri İspanya'da kontrolü ele geçirdi.
- Franco's forces took control in Spain.
With a simple remote, he could control the toy truck.
Everything's under control.
- Everything is under control.
She can't control her children.
- She cannot control her children.
... import controls, so that all the computers that come in have UFE-style bootlocker that ...
... in which the state controls your computer, the one in which the owner controls your computer, ...