control, particularly legal or political (jurisdiction)

listen to the pronunciation of control, particularly legal or political (jurisdiction)
English - Turkish

Definition of control, particularly legal or political (jurisdiction) in English Turkish dictionary

power
güç

Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır. - In critical moments even the very powerful have need of the weakest.

Avrupalı emperyalist güçlere karşı yapılan Türk İstiklal Savaşı 1919'dan 1923'e kadar devam etti. - Turkish war of independence against Eurpean imperialist powers had lasted from 1919 to 1923.

power
{i} yetki

Belge, Manuela'ya tüm yetkileri verir. - The document grants full powers to Manuela.

Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez. - The ruling class will not surrender its power.

power
{i} üs [mat.]
power
sınama gücü
power
sulta
power
akım
power
nüfuz
power
yapma gücü
power
çok

Bazı insanlar hükümetin oldukça çok fazla gücünün olduğunu düşünüyor. - Some people think the government has way too much power.

Japonya'nın ordusu çok güçlüydü. - Japan's army was very powerful.

power
vekâlet
power
etki
power
{i} takât
power
{i} derman
power
bir sayın
power
erk
power
{f} güç sağlamak
power
(Tıp) Kuvvet, iktidar, kudret, yetenek, güç
power
ve kâletname
English - English
power

In the face of expanding federal power, California in particular struggled to maintain control over its Chinese population.

control, particularly legal or political (jurisdiction)
Favorites