Duygularımızı kontrol etmek bazen zordur.
- It's sometimes difficult to control our feelings.
Tarifeleri blok olarak kontrol etmenin ülke ülke kontrol etmekten daha uygun olduğunu vurgulamak istiyorum.
- I would like to stress that it is more convenient to control tariffs as a bloc rather than country by country.
Enflasyon kontrolün dışına çıkıyor.
- Inflation is getting out of control.
Batı Berlin, Sovyet kontrolü olmadan kalacaktı.
- West Berlin would remain free of Soviet control.
Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
- Try to control yourself.
Öfkeyi kontrol etmek zordur.
- Anger is hard to control.
İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.
- The government of the Inca Empire controlled everything.
Gerçekten denetimde misin?
- Are you really in control?
Tom, Xbox One denetimcisini DualShock 4'ün üstünde tercih ediyor.
- Tom prefers the Xbox One controller over the DualShock 4.
Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.
- He who seeks to control fate shall never find peace.
Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.
- He who seeks to control fate shall never find peace.
Tom öfkesini kontrol etmekte güçlük çekiyor.
- Tom has difficulty controlling his anger.
Franko'nun güçleri İspanya'da kontrolü ele geçirdi.
- Franco's forces took control in Spain.
Pilot, kontrol kulesi ile olan iletişimi onarmaya çalışıyor.
- The pilot is trying to restore communication with the control tower.
He works as a control author in Microsoft.
Sami hayatını milyon dolarlık anlaşmaları kontrol ederek geçirdi.
- Sami spent her life controlling million-dollar deals.
Öfkeni nasıl kontrol ediyorsun?
- How are you at controlling your temper?
Önümüzdeki 4 ila 6 hafta, büyük Ebola salgınını kontrol etmekte çok önemlidir.
- The next four to six weeks are crucial in controlling the massive Ebola outbreak.
Mary kontrollü bir eşti.
- Mary was a controlled wife.
Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek.
- The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.
Tom Mary'ye vurmak istedi ama kendini kontrol etti.
- Tom wanted to hit Mary, but he controlled himself.
Fadıl, bölgedeki uyuşturucu ticaretini kontrol etti.
- Fadil controlled the drug trade in the area.
Duygularımı kontrol etmekte zorlanıyorum.
- I have trouble controlling my emotions.
Öfkemi kontrol etmekte zorlanıyorum.
- I have trouble controlling my anger.
Öfkenizi kontrol etmekte bir sorununuzun olduğunu söylemek adil olur mu?
- Would it be fair to say you have a problem controlling your anger?
Öfkemi kontrol etmekte zorlanıyorum.
- I have trouble controlling my anger.
Uçağın kontrolleri düzensizdi.
- The controls of the plane were out of order.
Almanya ülkeye gelen göçmenlerin sayısını azaltmak için Avusturya ile geçici sınır kontrollerine başlıyor.
- Germany is introducing temporary border controls with Austria to reduce the number of migrants coming into the country.
With a simple remote, he could control the toy truck.
The government has complete control over the situation.
Before flight its is vital to ensure all control surfaces are clear of obstruction and can move smoothly and freely.
control-freak mentality.
1. Press and hold down the control key while you press '9'.
2. I pressed Control and Alt Delete but nothing happened.
... farthest reaching arms control treaty in nearly 20 years. This would be a follow on to the ...
... uniting massive land areas under a central control. ...