contradictory, opposed; stubborn, obstinate

listen to the pronunciation of contradictory, opposed; stubborn, obstinate
English - Turkish

Definition of contradictory, opposed; stubborn, obstinate in English Turkish dictionary

contrary
karşıt

Hiçbir karşıt kanıt yoktur. - There is no evidence to the contrary.

contrary
zıt
contrary
{s} karşı

Hiçbir karşıt kanıt yoktur. - There is no evidence to the contrary.

contrary
kafasının dikine giden
contrary
aykırı olmak
contrary
(Kanun) hilafına
contrary
huysuz
contrary
ters

Beklentilerin tersine onlar kolaylıkla kazandı. - Contrary to expectations, they won with ease.

Savaş, barış getirmez. Tam tersine, o acı ve keder getirir. - War doesn't bring on peace; on the contrary, it brings pains and grief on both sides.

contrary
inatçı
contrary
aksine

Onun cevabı beklentilerimizin aksineydi. - His response was contrary to our expectations.

Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir. - Mary is not poor. On the contrary, she is quite rich.

contrary
aksi ters
contrary
{s} kıntrer'i) aksi (kimse)
contrary
{s} dik başlı
contrary
mütenake
contrary
{s} (kan'treri) ters yönden esen (rüzgâr)
contrary
{s} uymayan
contrary
zlt
English - English
{s} contrary
contradictory, opposed; stubborn, obstinate
Favorites