Yeni kontratı Tom'a imzalattım.
- I got Tom to sign the new contract.
Onun süresi belirsiz bir kontratı var.
- She has an indefinite contract.
Bir sözleşmede belirsizliklere izin verilmez.
- No ambiguities are allowed in a contract.
Anlaşmanın ayrıntıları sözleşmede belirtilir.
- The details of the agreement are set forth in the contract.
Anlaşmayı cebren imzaladı.
- He was made to sign the contract against his will.
Anlaşmanın ayrıntıları sözleşmede belirtilir.
- The details of the agreement are set forth in the contract.
Resmi yazılı İngilizce you're, won't ve can't gibi kısaltmalardan kaçınır.
- Formal written English avoids contractions, such as you're, won't, and can't.
Tom bu sabah mukaveleyi imzaladı.
- Tom signed the contract this morning.
Sosyal herhangi bir mukaveleye asla imza atmadım.
- I have never signed a social contract.
İş sözleşmesi geçen ay bitti.
- The business contract ran out last month.
Onun sözleşmesi bir yıl daha geçerlidir.
- His contract runs for one more year.
The snail's body contracted into its shell.
... And my contract's now for two years, so it will take me up ...
... I'm glad I got a two-year contract. ...