English - Turkish
Definition of contest, rivalship, strife, disput in English Turkish dictionary
- competition
- yarışma
Tom yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
-Tom won a prize in the spelling competition.
Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.
-We should probably postpone the competition.
- competition
- {i} rekabet
Yabancı firmalardan kaynaklanan bir rekabetle karşı karşıyayız.
-We face competition from foreign suppliers.
Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
-I like to play sport for fun not for competition.
- competition
- (Askeri) MÜSABAKA
Çok müsabaka kazandı.
-He won many competitions.
- competition
- {i} çekişme
- competition
- yarışma/yarış
- competition
- {i} tic. rekabet
- competition
- (Tıp) kompetisyon
- competition
- musabaka
- competition
- deneme
- competition
- sınama
Related Terms
English - English
Definition of contest, rivalship, strife, disput in English English dictionary
- {n} competition
contest, rivalship, strife, disput
Resimler
Favorites