Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı.
- The weather today is great, but lately it's been raining all the time.
Ben bunu hep yaparım.
- I do it all the time.
O, her zaman sessizdi.
- He was silent all the time.
İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
- On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.
Sürekli burnumu temizlemek zorundayım.
- I have to blow my nose all the time.
Tom sürekli Mary hakkında düşünüyor.
- Tom thinks about Mary all the time.