conspire to incriminate falsely a presumably innocent person

listen to the pronunciation of conspire to incriminate falsely a presumably innocent person
English - Turkish

Definition of conspire to incriminate falsely a presumably innocent person in English Turkish dictionary

frame
çerçeve

Onlar pencere çerçevelerini sarıya boyadı. - They painted the window frames yellow.

Kaliforniya'da birçok evin ahşap çerçeveleri var. - In California, most houses have frames of wood.

frame
{i} yapı

Bu, plastikten yapılmış bir resim çerçevesi. - This is a picture frame made of plastic.

Yapı, çelik iskelet üzerine betondan yapılacaktır. - The building will be made of concrete on a steel framework.

frame
argo yalan yere suç yüklemek
frame
{i} çizgi roman
frame
mizaç
frame
(Tıp) çevrelemek
fit up
donatmak
fit up
sağlamak
fit up
düzenlemek
frame
çerçevelemek
frame
gövde
frame
uydurma kanıtlarla suçsuz birini suçlu göstermek ya da mahkum ettirmek
frame
(Denizcilik) Posta
fit up
(Fiili Deyim ) hazırlamak , donatmak , gerekli her şeyi sağlamak
fit up
(deyim) fit someone up wıth sth. saglamak. fit sth. up wıth sth. yerlestirmek,donatmak
frame
{f} ifade etmek
frame
{i} çerçeve; (pencereye/kapıya ait) kasa; telaro
frame
(Tekstil) germe makinesi
frame
{i} (binaya ait) iskelet, karkas
frame
{i} (vücuda ait) bünye, yapı
English - English
frame

The gun had obviously been placed in her car in an effort to frame her.

fit up

The gun was placed in her car in an effort to frame her.

conspire to incriminate falsely a presumably innocent person

    Hyphenation

    con·spire to in·cri·mi·nate false·ly a pre·su·ma·bly in·no·cent per·son

    Turkish pronunciation

    kınspayır tı înkrîmıneyt fôlsli ı prizumıbli înısınt pırsın

    Pronunciation

    /kənˈspīər tə ənˈkrəməˌnāt ˈfôlslē ə prēˈzo͞oməblē ˈənəsənt ˈpərsən/ /kənˈspaɪɜr tə ɪnˈkrɪməˌneɪt ˈfɔːlsliː ə priːˈzuːməbliː ˈɪnəsənt ˈpɜrsən/
Favorites