Kan akışı genellikle sabit ve süreklidir.
- The blood stream is usually constant and continuous.
Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır.
- In a closed system the sum of the contained energies remains constant.
Bu dünyada daimi tek şey değişimdir.
- The only thing constant in this world is change.
Evi terk ettiğinden beri hayat onun için daimi bir mücadele haline geldi.
- Life seems to have been a constant struggle for her ever since she left home.
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
- His wife nags him constantly.
O, sürekli nevraljiden acı çekmektedir.
- She suffers from constant neuralgia.