conj. with, together with; also, too

listen to the pronunciation of conj. with, together with; also, too
English - Turkish

Definition of conj. with, together with; also, too in English Turkish dictionary

and
bağlaç ve
and
ya
and
daha sonra

Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim. - You walk on and I will catch up with you later.

Elinden geleni yap ve daha sonra üzülme. - Give it your all, and you won't be sorry later.

and
-bundan dolayı
and
ma
and
ve
and
sonra

Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz. - We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü. - Dima slept with 25 men in one night and then killed them.

and
bes

Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler. - They fed a black and a white dog.

İyi sağlık düzgün beslenme ve ölçülü egzersizden ibarettir. - Good health consists of proper eating and moderate exercise.

and
ve bu yüzden

O hastaydı ve bu yüzden onlar sessiz kaldılar. - He was ill, and so they were quiet.

O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti. - He fell ill, and therefore he gave up going abroad.

and
ile

Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı. - Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.

Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi. - At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.

and
conj. ve
and
Hem de nasıl and so forth ve saire
and
(bağlaç) ve, ile, de
and
ile And howl
and
bağ. ve; ile: mice and men fareler ve insanlar. knife and fork bıçakla çatal. He looked and ran away. Baktı ve kaçtı
and
de
English - English
and
conj. with, together with; also, too
Favorites