conj. with, together with; also, too

listen to the pronunciation of conj. with, together with; also, too
English - Turkish

Definition of conj. with, together with; also, too in English Turkish dictionary

and
bağlaç ve
and
ya
and
daha sonra

Daha sonra, Chris utandı ve özür diledi ve Beth onu bağışladı. - Later, Chris felt ashamed and apologized and Beth forgave him.

İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır. - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.

and
-bundan dolayı
and
ma
and
ve
and
sonra

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü. - Dima slept with 25 men in one night and then killed them.

Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz. - We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.

and
bes

Köpeğimi ne sıklıkta ve ne kadar beslemeliyim? - How often and how much should I feed my dog?

İlginç bir kişi olmak için aklınızı beslemek ve egzersiz yaptırmak zorundasınız. - To be an interesting person you have to feed and exercise your mind.

and
ve bu yüzden

O hastaydı ve bu yüzden onlar sessiz kaldılar. - He was ill, and so they were quiet.

Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi. - Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.

and
ile

Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı. - Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.

Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi. - At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.

and
conj. ve
and
Hem de nasıl and so forth ve saire
and
(bağlaç) ve, ile, de
and
ile And howl
and
bağ. ve; ile: mice and men fareler ve insanlar. knife and fork bıçakla çatal. He looked and ran away. Baktı ve kaçtı
and
de
English - English
and
conj. with, together with; also, too
Favorites