conj. unless

listen to the pronunciation of conj. unless
English - Turkish

Definition of conj. unless in English Turkish dictionary

without
olmadan

Televizyon olmadan yaşayamam. - I can't live without a TV.

Sebep olmadan asla kızgın olmam. - I'm never angry without reason.

without
{e} 1. -siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
olmaksızın

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu. - He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.

Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi. - Dan's death sentence was commuted to life in prison without parole.

without
haricen
without
-medeti
without
o olmadan

O olmadan bunu yapamam. - I can't do this without him.

Biz o olmadan gitmek zorunda kalabiliriz. - We may have to go without her.

without
onsuz

Onsuz yaşamayı öğrendim. - I learned to live without her.

Neye ihtiyacınız olduğunu söylerseniz ve ben onsuz nasıl idare edeceğinizi söylerim. - Tell me what you need and I'll tell you how to get along without it.

without
times without numbe
without
(bağlaç) medikçe, meksizin
without
-siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
{e} siz

Sizin yardımınız olmadan onu yapamazdım. - I couldn't have done that without your help.

Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır. - Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.

without
gayri ihtiyari
without
without thinking düşünmeden
without
without taxes vergiler hariç
without
conj. medikçe
without
dışarıda

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin. - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.

without
edat
without
meksizin
without
{e} meden
English - English
without
conj. unless
Favorites