congealed with cold; affected by freezing; as, a frozen brook

listen to the pronunciation of congealed with cold; affected by freezing; as, a frozen brook
English - Turkish

Definition of congealed with cold; affected by freezing; as, a frozen brook in English Turkish dictionary

frozen
{s} donmuş

Kemikler buzda donmuş olarak kaldı. - The bones remained frozen in the ice.

Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu. - I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.

frozen
dondurulmuş

Ben her zaman dondurulmuş olanların yerine taze sebzeler alırım. - I always buy fresh vegetables instead of frozen ones.

Bazen dondurulmuş sebze alırım. - Sometimes, I buy frozen vegetables.

frozen
frozen assets donmuş mevduat
frozen
{s} kesin
frozen
freeze don/dondur
frozen
frozen credits donmuş krediler
frozen
{s} soğuk

Çok soğuk vardı, bu nedenle göl dondu. - It's been very cold, so the lake is frozen.

Gece o kadar soğuktu ki döndüğümde neredeyse donmuştum. - The night was so chilly that when I returned I was almost frozen.

frozen
frozen prices donmuş fiyatlar
frozen
{s} donakalmış
frozen
{s} değişmez
frozen
buz kesilmek
frozen
donma
frozen
f., bak. freeze. s. donmuş
frozen
camit
frozen
buz kesilmiş
frozen
{f} don

Neredeyse donarak ölüyorduk. - We were nearly frozen to death.

Kemikler buzda donmuş olarak kaldı. - The bones remained frozen in the ice.

English - English
frozen
congealed with cold; affected by freezing; as, a frozen brook
Favorites