O kendinden emin ve güçlü.
- He's confident and strong.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly sounds confident.
Biz oldukça kendine güvenendik.
- We were pretty confident.
Tom çok kendine güvenen değil.
- Tom isn't so confident.
Tenis maçını kazanacağımdan eminim.
- I'm confident that I'll win the tennis match.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly looks confident.
Ben güvenli hissediyordum.
- I was feeling confident.
Çok güvenli hissetmiyorum.
- I don't feel very confident.
Elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsin.
- Rest assured that I will do my best.
Elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsin.
- You may rest assured that we shall do all we can.
Dan ona zarar vermeyeceğini Linda'ya garanti etti.
- Dan assured Linda that he wasn't going to hurt her.
Tom Mary'ye bunu yapabileceğini garanti etti.
- Tom assured Mary that he could do that.
... And so I am extraordinarily confident about America's ...
... Now, we are confident that all this momentum in Google Now ...