Kız kardeşler birbirleriyle ahenk içerisinde yaşadı.
- The sisters lived in harmony with each other.
Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.
- We must learn to live in harmony with nature.
Aralarında bir uyum hüküm sürdü.
- A harmony prevailed among them.
Beşinci Harmoni inanılmaz bir kız grubudur.
- Fifth Harmony is an amazing girl group.
Contrasts, and yet concordances.
His knowledge of the Bible was such, that he might have been called a living concordance.