Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

concerning or related to politics

listen to the pronunciation of concerning or related to politics
English - Turkish

Definition of concerning or related to politics in English Turkish dictionary

political
{s} siyasal

Feministler tüm cinsiyetlerin siyasal, sosyal ve ekonomik eşitliğine inanırlar. - Feminists believe in the political, social, and economic equality of all genders.

Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok. - I have no time to engage in political activity.

political
politik

Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler. - Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.

O bütün politik gücünü kaybetti. - He had lost all political power.

political
siyasi

Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi. - Winning the election was a great victory for the candidate's political party.

Parti liderleri siyasi reform için bir öneriyi tartışıyorlar. - Party leaders are hammering out a proposal for political reform.

political
{s} hükümet

Zalim hükümetler sık ​​sık siyasi rakiplerini hapsederler. - Tyrannical governments frequently imprison their political opponents.

Acımasız hükümetler sık ​​sık siyasi muhaliflerini cezaevine sokarlar. - Tyrannical governments frequently put their political opponents in prison.

political
devlete ait
political
politikayla ilgilenen
political
siyasal bilgiler
political
{s} devlet

Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler. - Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.

political
{s} devlete/hükümete ait
political
siyasi bir partiyepolitical agent siyasi delege
political
politicallysiyaset bakımından
political
siyasete ait
English - English
political
concerning or related to politics

    Hyphenation

    con·cern·ing or re·la·ted to pol·i·tics

    Turkish pronunciation

    kınsırnîng ır rileytıd tı pälıtîks

    Pronunciation

    /kənˈsərnəɴɢ ər rēˈlātəd tə ˈpäləˌtəks/ /kənˈsɜrnɪŋ ɜr riːˈleɪtəd tə ˈpɑːləˌtɪks/
Favorites