O, arkadaşlarının cinayetiyle kızdırıldı.
- He was angered by the murder of their comrades.
Genç adam arkadaşlarını ve akrabalarını uğurladı.
- The young man bade farewell to his comrades and relatives.
Diğer erkeklerin ve kadınların iş birliği, güveni ve dostluğu olmadan, asla ileri gidemezsin.
- You will never get far without the co-operation, confidence and comradeship of other men and women.
Yoldaş Tom yoldaş Mary'ye âşık oldu.
- Comrade Tom fell in love with comrade Mary.
Senin iyi bir planın var, yoldaş Jukov.
- You have a good plan, Comrade Zhukov.
Hello comrade, are you going to the CPC meeting?.