English - Turkish
Definition of comprising or representing sentences; sentential in English Turkish dictionary
- sententious
- özdeyişlerle konuşan
- sententious
- özdeyişli sözlerle dolu
- sententious
- {s} anlamlı sözlerle dolu
- sententious
- {s} kısa ve özlü
- sententious
- {s} özlü
- sententious
- {s} vecizelerle konuşan
- sententious
- ağır sententiously vecize kabilinden
- sententious
- veciz
- sententious
- {s} öğüt verir gibi konuşan
- sententious
- {s} tumturaklı (söz/yazı/konuşma)
- sententious
- manalı
- sententious
- sententiousness vecizeli oluş
Related Terms
English - English
Definition of comprising or representing sentences; sentential in English English dictionary
- sententious
comprising or representing sentences; sentential
Hyphenation
com·pris·ing or representing sentences; sententialPronunciation
Resimler
Favorites