Onlar daha fazla araştırma yapmak için bir tıp uzmanı istedi.
- They asked a medical expert to do more research.
O, vakıf adına araştırma yapmak için bir burs kazandı.
- He was awarded a scholarship to do research for the foundation.
Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
- To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
Bu konuda yapılan araştırma oldukça şüpheli.
- Research in this area is somewhat equivocal.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Bu meselenin hızla çözüleceğini umuyorum.
- I hope this matter is resolved quickly.