English - Turkish
Definition of component's in English Turkish dictionary
- bileşendir
- component
- bileşen
Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilirler.
-Electronic components can be cleaned by using pure isopropyl alcohol.
Kömür katranının damıtılmasıyla elde edilen bileşenler aşağıda gösterildiği gibidir.
-The components obtained by distillation of coal tar are as shown below.
- component
- (tamamlayıcı) parça
- component
- tamamlayıcı
- component
- {i} öğe
- component
- {i} parça
İçinde ne kadar karmaşık parçalar olduğunu farkettikten sonra dizüstünü söktüğüne anında pişman oldu.
-He instantly regretted taking apart the laptop after realizing how many complex components there were inside.
- component
- bir tümü meydana getiren kısımlardan biri
- component
- (Otomotiv) bütünü oluşturan parça
- cognitive component
- (Ticaret) zihinsel bilgi kapsamı
- cognitive component
- (Ticaret) dağılım (çarpık)
- component
- (Dilbilim) bileştirici
- component
- parçalar
İçinde ne kadar karmaşık parçalar olduğunu farkettikten sonra dizüstünü söktüğüne anında pişman oldu.
-He instantly regretted taking apart the laptop after realizing how many complex components there were inside.
- component
- bölük
- component
- bileşimde yeralan
- component balance
- (Gıda) bileşen denkliği
- component command air
- (Askeri) hava unsur komutanlığı
- component command navy
- (Askeri) deniz unsur komutanlığı
- component control
- (Bilgisayar) bileşen kontrol
- component element
- (İnşaat) yapı elemanı
- component forces
- bileşen kuvvetler
- component industry
- (Bilgisayar,Teknik) bileşen endüstrisi
- component instinct
- (Pisikoloji, Ruhbilim) öğe duygusu
- component life
- (Askeri) ana parça ömrü
- component list
- bileşen listesi
- component material
- (Ticaret) yarı işlenmiş mallar
- component material
- (Ticaret) ara malları
- component name
- (Bilgisayar) bileşen adı
- component object model
- (Bilgisayar) bileşen nesne modeli
- component pressure
- (Otomotiv) bileşen basıncı
- component tester
- bileşen sınayıcı
- component testing
- (Bilgisayar,Teknik) bileşen sınaması
- component testing
- (Bilgisayar) bileşen kontrolü
- component type
- (Bilgisayar) bileşen türü
- component wave
- (Askeri) bileşen dalga
- component
- (makine/vb.) parça
- component density
- bileşen yoğunluğu
- component force
- bileşen kuvvet
- component frequency
- eleman frekansı
- connected component
- bağlantılı bileşen
- contravariant component
- kontravaryant bileşen
- covariant component
- kovaryant bileşen
- component hole
- bileşen delik
- component matrix
- bileşen matris
- component to
- bileşene
- combined force air component commander
- (Askeri) birleşik kuvvetler hava unsuru komutanı
- combined force land component commander
- (Askeri) birleşik kuvvet kara unsuru komutanı
- command center; component command (NATO)
- (Askeri) komuta merkezi; unsur komutanlığı (NATO)
- component
- {s} bileşimde bulunan
- component
- {i} eleman
- component
- (Askeri) unsur
- component
- {i} tamamlayıcı parça
- component
- (Askeri) (MATERIAL) ANA PARÇA, AKSAM (MALZEME): İmalat, montaj, bakım veya tekrar inşada bir arada monte edilen kısımların, montaja hazır küçük parçaların ve montaj parçalarının bir montajı veya herhangi bir bileşimidir
- component
- (Askeri) ASLİ TEŞKİL: Bir bütünün bir parçası; Örneğin Kara Ordu'sunun Muvazzaf ve İhtiyat Asli Teşkilleri; Muvazzaf Ordu, ABD Milli Muhafız Teşkilatı ve Müşekkel İhtiyat Teşkilleridir. Celp suretiyle askere alınan personel, ABD Kara Ordusu'nun asli teşkil dışı mensuplarıdır
- component
- {i} öğe, unsur, parça, eleman, cüz
- component
- (Tıp) Bir bileşiği veya karışım oluşturan unsurlardan her biri, unsur, eleman
- component end item
- (Askeri) ANA PARÇA DURUMUNDA NİHAİ MADDE: Bir dağıtım sınıfına tahsis edilmiş nihai maddenin içinde yer alan ve bir destek sınıfına tahsis edilen nihai madde
- component equipment
- (Askeri) ANA PARÇA TEÇHİZAT: Bak. "peripheral equipment"
- component equipment
- (Askeri) ana parça teçhizat
- component industry
- bilesen endustrisi
- component life
- (Askeri) ANA PARÇA ÖMRÜ: Kabul edilebilir kullanma süresi. Bu süreden sonra arıza ihtimali birdenbire artar ve güvenilir bir çalışma yararına parçaların bu süre sona ermeden değiştirilmesi gerekir
- component search and rescue controller
- (Askeri) ASLİ TEŞKİL ARAMA VE KURTARMA KONTROLÖRÜ: Birleştirilmiş komutanlığa mensup bir asli teşkil komutanının arama ve kurtarma faaliyeti ile görevlendirilmiş temsilcisi. Bu temsilci; müşterek arama ve kurtarma faaliyetlerine katılmış asli teşkil arama ve kurtarma kuvvetlerinin, komutan adına, kontrolünden sorumludur. Ayrıca bakınız: "joint rescue coordination center" ve "search and rescue"
- component tester
- bilesen sinayici
- component testing
- bilesen sinamasi
- component wizard
- Bileşen Sihirbazı
- coupling component
- (Tekstil) kenetlenme komponenti
- additive component
- (Bilgisayar,Teknik) toplanır bileşen
- electronic component
- (Askeri) elektronik komponent
- equity component
- (Ticaret) özkaynak bölümü
- equity component
- (Ticaret) özkaynak kalemi
- liability component
- (Ticaret) yabancı kaynak kalemi
- major component
- (Askeri) ana aksam
- principal component
- (Askeri) temel bileşenler
- semantic component
- (Dilbilim) anlamsal bileşen
- active component
- aktif bileşen
- arc component
- yay bileşeni
- azoic coupling component
- azoik kenetleme bileşeni
- azoic diazo component
- azoik diazo bileşeni
- basic component
- temel bileşen
- building component
- yapı bileşeni
- direct current component
- doğru akım bileşeni
- fundamental component
- temel bileşen
- horizontal component
- yatay bileşen
- simple harmonic component
- basit harmonik bileşen
- distinct component
- farklı bileşen
- harmonic component
- harmonik bileşen
- main component
- ana bileşen
- one component of sesame oil
- tahin tek bileşenli
- passive component
- pasif öge, edilgen öge
- phonological component
- sesbilimsel bileşen
- pragmatic component
- kullanimsal bileşen, edimsel bileşen
- reactive component
- reaktif bileşen, tepkin bileşen
- resistive component
- direnç gösteren bileşen
- standard component
- standart bileşen
- syntactic component
- sözdizimsel bileşen
- transformational component
- dönüsümsel bileşen
- vertical component
- düşey bileşen
- Active Component; aircraft commander; alternating current
- (Askeri) Faal Unsur; uçak komutanı; alternatif akım
- Air Combat Command; air component commander; area coordination center
- (Askeri) Hava Muharebe Komutanlığı; hava unsuru komutanı; bölge koordinasyon merkezi
- Air Force Component Commander
- (Askeri) Hava Kuvvetleri Mürettep Birlik Komutanı
- Air Force Special Operations Command; Air Force special operations component
- (Askeri) Hava Kuvvetleri Özel Harekat Komutanlığı; Hava Kuvvetleri özel harekat unsuru
- Air Force component intelligence officer (staff); impulse noise; instructor
- (Askeri) Hava Kuvvetleri unsur istihbarat subayı (karargah); pals gürültüsü; eğitici, öğretmen, öğretim görevlisi
- Air Force component plans officer (staff); decisive point; Directorate for Polic
- (Askeri) Hava Kuvvetleri unsur plan subayı (karargah); kesin nokta; Prensip Destek Başkanlığı (DIA)
- Air Standardization Coordinating Committee; Army service component command
- (Askeri) Hava Standartizasyon Koordine Komitesi; Ordu Hizmetler Bölgesi Unsuru Komutanlığı
- Army or Marine Corps component command, control, communications, and computer sy
- (Askeri) Kara Kuvvetleri veya Birleşik Devletler Deniz Piyade (Teşkilatı) Kuvveti unsur komuta, kontrol, muhabere ve bilgisayar sistemleri karargah subayı
- Army or Marine Corps component intelligence staff officer (Army division or high
- (Askeri) Kara Kuvvetleri veya Birleşik Devletler Deniz Piyade (Teşkilatı) Kuvveti unsur istihbarat karargah subayı (Kara Kuvvetleri tümeni veya daha yüksek karargah, Birleşik Devletler Deniz Piyade (Teşkilatı) Kuvveti tugayı veya daha yüksek karargah); istihbarattan sorumlu kurmay başkan yardımcısı
- Army or Marine Corps component logistics staff officer (Army division or higher
- (Askeri) Kara Kuvvetleri veya Birleşik Devletler Deniz Piyade (Teşkilatı) Kuvveti unsur lojistik karargah subayı (Kara Kuvvetleri tümeni veya daha yüksek karargahı, Birleşik Devletler Deniz Piyade (Teşkilatı) Kuvveti tugayı veya daha yüksek karar); Lojistikten Sorumlu Kurmay Başkan Yardımcısı
- Army or Marine Corps component manpower or personnel staff officer (Army divisio
- (Askeri) Kara Kuvvetleri veya Birleşik Devletler Deniz Piyade (Teşkilatı) Kuvveti unsur insan gücü veya personel karargah subayı (Kara Kuvvetleri tümeni veya daha yüksek karargahı, Birleşik Devletler Deniz Piyade (Teşkilatı) Kuvveti tugayı veya daha yüksek karargahı); personelden sorumlu kurmay başkan yardımcısı
- Army or Marine Corps component operations staff officer (Army division or higher
- (Askeri) Kara Kuvvetleri veya Birleşik Devletler Deniz Piyade (Teşkilatı) Kuvveti unsur harekatları karargah subayı (Kara Kuvvetleri tümeni veya daha yüksek karargah, Birleşik Devletler Deniz Piyade (Teşkilatı) Kuvveti tugayı veya daha yüksek karargah); harekatlardan sorumlu kurmay başkan yardımcısı
- Army special operations component
- (Askeri) Kara Kuvvetleri özel harekat unsuru
- Marine component commander; maritime component commander; master control center;
- (Askeri) Deniz unsur komutanı; deniz unsur komutanı; ana kontrol merkezi; askeri işbirliği komitesi; askeri koordinasyon komitesi; görev kontrol merkezi; seferberlik kontrol merkezi; intikal kontrol merkezi
- Navy component communications staff officer
- (Askeri) Deniz Kuvvetleri unsuru muhabere karargah subayı
- Navy component intelligence staff officer
- (Askeri) Deniz Kuvvetleri unsuru istihbarat karargah subayı
- Navy component logistics staff officer
- (Askeri) Deniz Kuvvetleri unsuru lojistik karargah subayı
- Navy component manpower or personnel staff officer
- (Askeri) Deniz Kuvvetleri unsuru insan gücü veya personel karargah subayı
- Navy component operations staff officer
- (Askeri) Deniz Kuvvetleri unsuru harekat karargah subayı
- Navy component plans staff officer
- (Askeri) Deniz Kuvvetleri unsuru plan karargah subayı
- Reserve Component common personnel data system
- (Askeri) İhtiyat Unsuru ortak personel veri sistemi
- Special Operations Component, United States Atlantic Command
- (Askeri) Birleşik Devletler Atlantik Komutanlığı Özel Harekat Unsuru
- Special Operations Component, United States Central Command
- (Askeri) Birleşik Devletler Merkez Komutanlığı Özel Harekat Unsuru
- Special Operations Component, United States European Command
- (Askeri) Birleşik Devletler Avrupa Komutanlığı Özel Harekat Unsuru
- Special Operations Component, United States Pacific Command
- (Askeri) Birleşik Devletler Pasifik Komutanlığı Özel Harekat Unsuru
- Special Operations Component, United States Southern Command
- (Askeri) Birleşik Devletler Güney Komutanlığı Özel Harekat Unsuru
- United States Marine Component, Atlantic Command
- (Askeri) Birleşik
- United States Marine Component, Central Command
- (Askeri) Birleşik Devletler Merkez Komutanlığı Deniz Unsuru
- active component
- (Nükleer Bilimler) etkin bileşen,aktif bileşen
- additive component
- toplanir bilesen
- advanced base functional component
- (Askeri) ileri üs fonksiyonel unsuru
- affective component
- (Ticaret) duygusal etken
- air component coordination element
- (Askeri) hava unsuru koordinasyon elemanı
- air force component command post
- (Askeri) HAVA KUVVETLERİ ASLİ TEŞKİLİ KOMUTA YERİ: Hava Kuvvetleri komutanının, hava harekatının topyekün sevk ve idaresiyle görevli karargah tesisi. Bu tesis, Komuta Kısmı ve münasip karargah unsurlarından mürekkeptir
- air force component headquarters
- (Askeri) HAVA KUVVETLERİ SAHRA KARARGAHI: Hava Kuvvetleri harekatlarının genel idaresinden sorumlu komutanın sahra karargah tesisi. Bu komuta kısmı ve gerekli personel unsurlarından oluşur
- amphibious command ship; land component commander; launch control center; lighte
- (Askeri) amfibi komuta gemisi; kara unsur komutanı; fırlatma kontrol merkezi; yükleme ve boşaltma layterleri kontrol merkezi; bağlantı muhabere devresi; lojistik unsur komutanlığı
- binary component
- (Kimya) çift bileşenli
- chemical component
- (Kimya) kimyasal bileşen
- cipher component
- (Askeri) şifreli unsur
- cipher component
- (Askeri) ŞİFRELİ UNSUR: İkame usulünde, açık remizlerin yerini almış sembolleri ihtiva eden bir şifre alfabesindeki sıra. Ayrıca bakınız: "plain component"
- crosswind component
- (Havacılık) yan rüzgar bileşeni
- defective component
- (Mekanik) arızalı parça
- dissipative component
- yitirgen bilesen
- equipment component list
- (Askeri) MALZEME AKSAM LİSTESİ
- essential component
- (Kanun) esaslı unsur
- exhaust component
- egzoz (gazı) bileşenleri
- friction component
- (Otomotiv) sürtünme parçası
- friction component
- (Otomotiv) fren parçası
- friction component
- (Otomotiv) sürtünme komponenti
- functional component
- (Askeri) özel görev unsuru
- functional component
- (Askeri) ÖZEL GÖREV UNSURU: İleri bir üssün belirli görevlerinden birini yerine getirmek için tertiplenmiş deniz kuvvetleri personel veya malzemesinden bir teşkil. Ayrıca bakınız: "standart advanced base units"
- fundamental component
- temel bilesen
- genetic component
- genetik bileşen
- industrial reserve component
- (Askeri) ENDÜSTRİ YEDEĞİ ANA PARÇA: Standart bir nihai maddenin, müstakbel tedarik veya istihsal programları için, özel surette muhafaza edilen, yetki verilmiş bir ana parçası
- joint force air component commander
- (Askeri) müşterek kuvvet hava unsur komutanı
- joint force land component commander
- (Askeri) müşterek kuvvet kara unsur komutanı
- joint force maritime component commander
- (Askeri) müşterek kuvvet deniz unsur komutanı
- joint force special operations component
- (Askeri) müşterek kuvvet özel harekat unsuru
- joint force special operations component commander
- (Askeri) müşterek kuvvet özel harekat unsur komutanı
- joint special operations air component
- (Askeri) müşterek özel harekat hava unsuru
- joint special operations air component commander
- (Askeri) müşterek özel harekat hava unsur komutanı
- major component
- (Askeri) ANA AKSAM: Bak. "component"
- mobility component
- (Politika, Siyaset) hareket engeli ödeneği
- national component
- (Askeri) (IADB) MİLLİ UNSURLAR (AMERİKA SAVUNMA KURULU): Tek bir milli komutanın emri altındaki bir veya daha çok kuvvet komutanlığına mensup milli kuvvetler
- national component
- (Askeri) (NATO) MİLLİ UNSURLAR (NATO): Tek bir milli komutanın emri altında ve bir NATO komutanına tahsis edilmiş, bir veya daha çok kuvvet komutanlığına mensup milli kuvvetler
- naval component commander; Navy component Command; network control center; North
- (Askeri) deniz kuvvetleri unsur komutanı; Deniz Kuvvetleri unsur Komutanlığı; ağ kontrol merkezi; Kuzey Amerika Hava
- naval special operations command; naval special operations component; naval spec
- (Askeri) deniz kuvvetleri özel harekat komutanlığı; deniz kuvvetleri özel harekat unsuru; deniz kuvvetleri özel harp özel harekat unsuru; Deniz Kuvvetleri özel harekat unsuru
- optional component manager library
- Seçmeli Bileşen Yönetici Kütüphanesi
- parent component asset
- (Ticaret) parent component asset
- parent component asset id
- (Ticaret) parent component asset ıd
- passive component
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) pasif öğe
- passive component
- (Nükleer Bilimler) pasif bileşen
- passive optical component
- pasif optik bileşen
- penetrating component
- (Nükleer Bilimler) girici bileşen
- peripheral component interconnect
- (PCI) Yan Bileşen Bağlantısı
- plain component
- (Askeri) açık unsur
- plain component
- (Askeri) AÇIK UNSUR: Bir şifre alfabesinin açık sembolleri ihtiva eden sırası. Bak. "cipher component"
- reactive component
- (Fizik) reaktif bileşen
- reactive component
- (Fizik) tepkin bileşen
- receive clock; regional coordinator; Reserve Component;river current
- (Askeri) alış saati; bölge koordinatörü; İhtiyat Unsuru; nehir akıntısı
- target system component
- (Askeri) HEDEF SİSTEMİ ANA UNSURU: Bir nihai maddenin, periskop gibi ana parçalarını veya birbirleriyle ilgili bir seri maddeden, uçak benzini gibi bir tekini imal için gerekli bir veya daha çok endüstri grubuna ve temel kamu tesisine ait bir hedef grubu
- task component
- (Askeri) GÖREV TEŞKİLAT UNSURU: Bir filo, görev kuvveti, görev grubu veya görev birliğinin belirli görevlerin ifası için kendi komutanları veya üst makam tarafından teşkil edilmiş tali bir bölümü
- task component
- (Askeri) görev teşkilat unsuru
- terminal component
- ucbirim bileseni
- time change component
- (Askeri) ARA DEĞİŞTİRME PARÇASI: Proje sınırlaması veya emniyet sebebiyle belirli bir süre kullanıldıktan sonra, yenileştirme veya revizyon için bir nihai maddeden çıkarılan bir ana parça; örneğin: bir uçak parçası
- transformation component
- (Dilbilim) dönüşüm bileşeni
- transmission control code; transportation component command
- (Askeri) iletim kontrol kodu; ulaştırma unsur komutanlığı
- turbulent component
- türbülanslı bileşeni
- volatile component
- uçuşkan bileşen
- volatile component
- uçucu bileşen
- weapon component
- (Çevre) silah bileşeni
- webbot registration component
- Webbot Kayıt Bileşeni
- wind component indicator
- (Askeri) RÜZGAR MÜREKKİPLERİ GÖSTERGESİ: Uçuş halinde bulunan bir merminin karşılaştığı bütün hakiki rüzgarlara eşit olarak hesaplanmış rüzgarın, mesafe ve yan mürekkiplerini mekanik olarak tanzim eden tertibat
Related Terms
English - English
Definition of component's in English English dictionary
- component
- A smaller, self-contained part of a larger entity. Often refers to a manufactured object that is part of a larger device
A CPU is a component of a computer.
- component
- Making up a larger whole; as a component word
- component
- Made up of smaller complete units in combination; as a component stereo
- connected component
- A connected subset that is, moreover, maximal with respect to being connected
- component
- a constituent element or part
- component
- {a} constituent, forming, composing
- component
- A component is an element of a graphical user interface (GUI) Buttons, scrollbars, text fields, frames and checkboxes are components, for example Components are structured hierarchically: A component like a frame has child components which might have own child components, and so on
- component
- A proposition that is part of a compound proposition A component may itself be compound For example, p is a component in pq, and pq is a component in (pq)r
- component
- something determined in relation to something that includes it; "he wanted to feel a part of something bigger than himself"; "I read a portion of the manuscript"; "the smaller component is hard to reach"
- component
- A component is any class derived from the class TComponent A binary module that performs a specific predefined function One that is defined by properties, methods, and events which can be manipulated at design-time as well as run-time A class that provides the ability to appear on the Component Palette, operate in the Forms Designer, and manage and own other components Components in the VCL can be characterized as visual or non-visual Examples of visual components include TButton, TEdit and TLabel TTimer and Database access components (TTable, TQuery, etc ) are non-visual Common dialog components are also considered non-visual Even though common dialog components control something that is visual, the component itself is non-visual
- component
- Serving, or helping, to form; composing; constituting; constituent
- component
- A component is a retrievable object associated with a package or module Examples of module components are Source, Fullsource (source plus dependencies), Documentation, and Example Available components vary from module to module and package to package Note that source is not always available (it is never available for commercial software indexed in GAMS)
- component
- A built-in web page editor object that is evaluated and executed when an author saves the page or, in some cases, when a site visitor browses to the page Most components generate HTML Components in a web page editor include Search forms, which provide full text-searching capability in a web, and Save Results form handlers, which gather information from a form and store it in a file or send it to a specified e-mail address A Software Developer's Kit contains instructions for adding custom components to page view menus in a web page editor
- component
- means an Office, Board, Division, or Bureau, i e , the first major subdivision of the Department that is separately organized and clearly distinguished from other components in work function and operation
- component
- It is easy to think of a component as a unit of independent deployment It is the center-piece of the service based architecture in Openwings Of particular note is the idea that components have states The notion of a component is introduced in Developing Components A more formal definition is given in the introduction section of the Openwings tutorial How to design components is addressed in the Design Topics trail Keep in mind, that when components are designed, it is possible to create several versions of a component
- component
- A component is a stand-alone set of code that can plug-and-play across networks, applications, languages, tools, and operating systems Distributed objects are components by definition, but not all components are objects (as per Ted Lewis' IEEE Computer Column, May 1996) Components are often engineered to solve a particular problem, often in a business model For example, a customer, a purchase order, an automobile, and a shopping basket are all examples of business components Components in this domain are often called Cooperative Business Objects (CBOs) Optimally, components should be marketable, goal-specific, flexible, well-defined, interoperable, and extensible
- component
- [M206] A software component is a piece of software that can be combined with other pieces to construct a program or system [Budd] A component is an abstract entity that can perform tasks, that is, fulfil some responsibilities A component may ultimately be turned into a function, a structure or class, or a collection of other components (a pattern)
- component
- An element within a larger system; a component can be hardware or software
- component
- One element of a larger system A hardware component can be a device as small as a transistor or as large as a disk drive as long as it is part of a larger system Software components are segments within a larger system
- component
- An object of testing An integrated assembly of one or more units and/or associated data objects or one or more components and/or associated data objects By this (recursive) definition, a component can be anything from a unit to a system [5]
- component
- Consecutive and meaningful text in a chain letter that may affect propagation For example, a testimonial or instruction Components may be variously identified: "Do not send money, for fate has no price" can be construed as a single component or two adjacent components A chain letter component corresponds to a meme, as defined by Richard Dawkins in 1976
- component
- an artifact that is one of the individual parts of which a composite entity is made up; especially a part that can be separated from or attached to a system; "spare components for cars"; "a component or constituent element of a system"
- component
- A uniquely identifiable product that is considered indivisible for a particular planning or control purpose, and/or which cannot be decomposed without destroying it Note: A component for one organizational group may be the final assembly of another group (e g electric motor)
- component
- an abstract part of something; "jealousy was a component of his character"; "two constituents of a musical composition are melody and harmony"; "the grammatical elements of a sentence"; "a key factor in her success"; "humor: an effective ingredient of a speech
- component
- {i} ingredient, single piece which forms part of a larger whole; part, constituent
- component
- A component is a software object, meant to interact with other components, encapsulating certain functionality or a set of functionalities A component has a clearly defined interface and conforms to a prescribed behavior common to all components within an architecture [CCA T&D]A component is an abstract unit of software instructions and internal state that provides a transformation of data via its interface [RoyFieldingThesis]
- component
- One of the parts or pieces that together make a complete system or design Reference is often made to design components or electrical components of a sign
- component
- A Component is a subsection of a Product It should be a narrow category, tailored to your organization All Products must contain at least one Component (and, as a matter of fact, creating a Product with no Components will create an error in Bugzilla)
- component
- A part or element of a whole that can be separated from or attached to a system
- component
- (1) Same as constituent (2) That part of a tidal current velocity which, by resolution into orthogonal vectors, is found to act in a specified direction
- component
- Equipment that is physically incorporated into other equipment Components are not property-numbered If a component is a capital item, then the equipment into which it is incorporated is to be property numbered The record for that equipment will reflect the incorporation of all capital components
- component
- A piece of software, program, dynamic link library, or shared library covering a single or multiple tasks, normally covering a whole functional aspect of a system
- component
- A "part" of blood Blood is made up of different "parts" or components: red blood cells, plasma, platelets and several types of white blood cells Each component has its own job to do We can separate blood into components so patients can be transfused only with what they need
- component
- The components of something are the parts that it is made of. Enriched uranium is a key component of a nuclear weapon The management plan has four main components They were automotive component suppliers to motor manufacturers
- component
- The component is the type of course and the various meetings of the course For a lecture course with discussions section, you will enter 2 component rows
- component
- The component parts of something are the parts that make it up. Gorbachev failed to keep the component parts of the Soviet Union together Polish workers will now be making component parts for Boeing 757s. one of several parts that together make up a whole machine, system etc = constituent (present participle of componere; COMPOUND). the component parts of something are the parts that it consists of = constituent component parts/elements etc
- component
- An object adhering to a component architecture Component technology is a blend of object-oriented and Internet technologies In a component-based architecture, the components of a system have generic interfaces through which they advertise their functionalities, enabling the dynamic loading of the components See architecture and interoperability
- component
- A built-in FrontPage object that is evaluated and executed when an author saves the page or, in some cases, when a site visitor browses to the page Most components generate HTML Components in FrontPage include Search forms, which provide full text-searching capability in a web, and Save Results form handlers, which gather information from a form and store it in a file or send it to a specified e-mail address The FrontPage Software Developer's Kit contains instructions for adding custom components to Page view menus in FrontPage
- component
- A constituent part; an ingredient
- Reeb component
- A solid torus whose boundary is a leaf of a foliation of the ambient 3-dimensional manifold
- recognized component
- An item to be used as a subcomponent and tested for safety by Underwriters Laboratories ("UL"); the item will have a special trademark of UL
- strongly connected component
- Given a directed graph, a maximal strongly connected subgraph
- Peripheral Component Interconnect
- internal connection for peripheral devices, high-speed connection between a computer and expansion cards, PCI
- normal component
- vertical component, vertical part or force
- radial component
- tangential component
Related Terms
Turkish - English
Definition of component's in Turkish English dictionary
- parent component asset
- (Ticaret) parent component asset
- parent component asset ıd
- (Ticaret) parent component asset id
Related Terms
component's
Pronunciation
Resimler
History
Favorites