Tom Mary'ye iltifat etti.
- Tom complimented Mary.
Bu kravatı daha sık takmalıyım. Bugün çok iltifat aldım.
- I ought to wear this tie more often. I've gotten a lot of compliments today.
Tom, Mary'ye övgüler yağdırdı.
- Tom showered Mary with compliments.
Onun üzerine birçok övgü aldım.
- I got a lot of compliments on it.
Ona saygılarımı lütfeder misin?
- Will you be so kind as to convey my compliments to her?
Tom her zaman övgü için balık tutuyor.
- Tom is always fishing for compliments.
Tom, Mary'ye övgüler yağdırdı.
- Tom showered Mary with compliments.
Ona saygılarımı lütfeder misin?
- Will you be so kind as to convey my compliments to her?
İnsanlar hâlâ tamamen bir yerli konuşucu gibi ses çıkarmadığın aşikar olduğunda sadece dil yeteneğiniz üzerine size iltifat etmek eğilimindedir.
- People tend to only compliment you on your language ability when it's apparent that you still don't quite sound like a native speaker.
Tom ne kadar hoş göründüğüne dair Mary'ye iltifat etti.
- Tom complimented Mary on how nice she looked.
Tom Mary'ye iltifat etti.
- Tom complimented Mary.
Ona saygılarımı lütfeder misin?
- Will you be so kind as to convey my compliments to her?
Please accept this 2011 calendar with our compliments.
I was please with Sally’s work’ so I compliment her.
example Those glasses just look too cute for you!.
Please accept this 2011 calendar with our compliments.
In a somewhat left-handed compliment, UN Secretary-General U Thant described Russia's new bosses as competent and unpretentious..