Sen tamamen ödevlerin aracılığıyla mısın?
- Are you completely through with your homework?
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Prosedür doğru ve eksiksiz yürütülmelidir.
- The procedure must be executed correctly and completely.
O onun niçin kızdığını tam olarak anlamadı.
- He completely failed to understand why she got angry.
Bunun için tam olarak hazır değilim.
- I'm not completely prepared for this.
Bir insan başka bir insanı tümüyle anlamayabilir.
- A person cannot understand another person completely.
Tamamen ve tam anlamıyla sana âşığım.
- I'm totally and completely in love with you.
Bu bütünüyle benim hatam.
- This is completely my fault.
Ben bunu bütünüyle onaylıyorum.
- I completely approve of this.
Tamamen unutulduğunu düşünecek.
- He will think he has been completely forgotten.
Tamamen işine dalmıştı.
- He was completely absorbed in his work.
Biz düpedüz gafil avlandık.
- We were completely taken by surprise.
Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Amcam hastalığından tamamıyla kurtuldu.
- My uncle has completely recovered from his illness.
Bir insan başka bir insanı tümüyle anlamayabilir.
- A person cannot understand another person completely.
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Proje tamamlamak için 2000 adam-sat gerektiriyor.
- The project will require 2000 man-hours to complete.
Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
- He needed more time to complete the task.
Eksiksiz bir şiir, bir duygunun düşünceyi ve düşüncenin kelimeleri bulduğu yerdir.
- A complete poem is one where an emotion finds the thought and the thought finds the words.
Prosedür doğru ve eksiksiz yürütülmelidir.
- The procedure must be executed correctly and completely.
Onun sözleri tamamen anlamsızdı.
- Her words were completely meaningless.
Hepsi bununla tamamlandı.
- All is completed with this.
Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu.
- Having worked on the farm all day long, he was completely tired out.
Hepsi bununla tamamlandı.
- All is completed with this.
Biz, beş gün içinde işi tamamlayabilmeliyiz.
- We should be able to complete the work in five days.
Amcam hastalığından tamamıyla kurtuldu.
- My uncle has completely recovered from his illness.
Numarayı tamamıyle unuttum.
- I completely forgot the number.
Tamamen işine dalmıştı.
- He was completely absorbed in his work.
Hepsi bununla tamamlandı.
- All is completed with this.
Yeni köprü marta kadar bitmiş olacak.
- The new bridge will have been completed by March.
Yeni okul binasının gelecek yıl bahara bitmiş olması bekleniyor.
- The new school building is expected to be completed by spring next year.
Binanın iskeleti artık tamamlandı.
- The frame of the building is now complete.
İş yarım saatten az bir sürede tamamlandı.
- The work was completed in under half an hour.
Yazdan önce onu tamamlamalıydım.
- I should have completed it before summer.
Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
- You should have completed it long ago.
Yeni köprü, marta kadar tamamlanmış olacak.
- The new bridge will have been completed by March.
Ben gelmeden önce iş tamamlanmıştı.
- The work had been completed before I arrived.
He is completely mad.
Please completely fill in the box for your answer, using a number 2 pencil.
Tom ignored all of Mary's warnings.
- Tom disregarded Mary's advice completely.
We were totally exhausted from the five-hour trip.
- We were completely exhausted from the five-hour trip.
You people are totally insane.
- You people are completely insane.
Leave the yarn in the dye overnight so the color soaks through.
outfit.
He completed the assignment on time.
He was wide awake.
I feel like a total idiot.
- I feel like a complete idiot.
We were totally exhausted from the five-hour trip.
- We were completely exhausted from the five-hour trip.
... (CROSSTALK) ROMNEY: …is completely false. Let me tell ...
... colony. And it would be completely underwater. So that would be a terrible thing to happen. ...