Yardım etmeye istekli olacak herkesin bir listesini derlemeliyiz.
- We should compile a list of everybody who would be willing to help.
O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi.
- He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.
Veri henüz derlenmiş değil.
- The data hasn't been compiled yet.
Any file with an error or warning on it will be added to this smart group until the next compile.