Tom tekrar yarışmak istiyor.
- Tom wants to compete again.
Ben tanıtım için onunla rekabet etmek zorunda kaldım.
- I had to compete with him for promotion.
Seninle asla rekabet etmek istemedim.
- I never wanted to compete with you.
Tom kayak yarışında yarışıyor.
- Tom competes in ski races.
Sadece dört at yarışta yarıştı.
- Only four horses competed in the race.