Dan bile pişman görünmüyordu.
- Dan didn't even appear remorseful.
Dan, Linda'nın öldürülmesi konusunda pişman değildi.
- Dan wasn't remorseful about killing Linda.
Sami çok pişmandı ve gerçeği söyledi.
- Sami was very remorseful and he told the truth.
Fadıl suçlarından dolayı çok pişmandı.
- Fadil was remorseful for his crimes.