Düne nazaran bugün hava daha güzel.
- Compared to yesterday, the weather is better today.
Sana nazaran, Tom sadece bir çocuk.
- Compared to you, Tom is just a kid.
Ona göre, çok beceriksizim.
- Compared to her, I'm very impractical.
Ona göre, çok elverişsizim.
- Compared to her, I am very impractical.
Hayat çoğu zaman bir dağa tırmanmakla karşılaştırılmıştır.
- Life has often been compared to climbing a mountain.
Geçen yılla karşılaştırıldığında, bahar bu yıl erken geldi.
- Spring has come early this year compared with last year.
Geçen yılla karşılaştırıldığında bahar bu yıl geç geldi.
- Spring has come later this year compared with last year.
... more compared to their monthly number of people that visit ...
... enhance the positive. Compared to rural areas, urban areas have ...