Buna müştereken sahibiz.
- We have that in common.
Tom ve Mary'nin müştereken şaşırtıcı bir şeyi var.
- Tom and Mary have something surprising in common.
Onlar, ikiz olmalarına rağmen, çok sayıda ortak ilgileri yok.
- Though they're twins, they don't have many interests in common.
Birçok Asyalının ortak dili İngilizce'dir.
- The common language of many Asians is English.
Polis Tom'a sıradan bir suçlu gibi davrandı.
- The police treated Tom like a common criminal.
Din sıradan insanların metafiziğidir.
- Religion is the metaphysics of the common people.
Sınır kavgaları yaygındı.
- Border fights were common.
Yapay dünya uydularının fırlatılmasına yaygın olarak uzayın bir keşfi gözüyle bakılmaktadır.
- The launching of artificial earth satellites is commonly looked upon as an exploration of space.
Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
- Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
Kardiyopulmoner resüsitasyon genelde 'CPR' olarak bilinir.
- Cardiopulmonary resuscitation is commonly known as 'CPR'.
Bununla birlikte, sağduyu bize kolay bir çözüm olmadığını söylüyor.
- Common sense tells us, however, that there is no easy solution.
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
30 tane en çok kullanılan küfürlü kelimelerin listesini düzenledim.
- I compiled a list of 30 of the most common dirty words.
Sodyum bikarbonat, yaygın olarak kabartma tozu olarak bilinir.
- Sodium bicarbonate is commonly known as baking soda.
O, bilinen bir insan tipi.
- He is a common sort of man.
Tom'u sevmediğin herkesçe bilinen bir şey.
- It's common knowledge that you don't like Tom.
Then entred Satan into Judas, whose syr name was iscariot (which was of the nombre off the twelve) and he went his waye, and commened with the hye prestes and officers, how he wolde betraye hym vnto them.
Sharks are common in these waters.
So long as Guyon with her commoned, / Vnto the ground she cast her modest eye .
It is common to find sharks off this coast.