common misspelling of quiet

listen to the pronunciation of common misspelling of quiet
English - Turkish

Definition of common misspelling of quiet in English Turkish dictionary

quite
epey

Ben et yemeyen epeyce insan tanıyorum. - I know quite a few people who don't eat meat.

Tom Mary'den epeyce yaşlı. - Tom is quite a bit older than Mary.

quite
pek

Pek öyle tasarladığım gibi olmadı. - It didn't work out quite like I intended it to.

Aslında pek emin değilim. - Actually, I'm not quite sure.

quite
oldukça

Bu dağlarda bulunan tuzlar ve mineraller oldukça farklıdır. - The salts and minerals found in these mountains are quite diverse.

Oldukça büyük bir numara. - It is quite a big number.

quite
tamamen

Tom hâlâ oyunun kurallarını tamamen öğrenmemişti. - Tom still hasn't quite learned the rules of the game.

Sizinle tamamen aynı fikirde değilim. - I don't quite agree with you.

quite
elbette
quite
tam

Sizinle tamamen aynı fikirde değilim. - I don't quite agree with you.

Tom hâlâ oyunun kurallarını tamamen öğrenmemişti. - Tom still hasn't quite learned the rules of the game.

quite
gayet

Onun niçin sinirlendiği gayet açık. - Why he got angry is quite clear.

Ben gayet iyi hissediyorum. - I'm feeling quite well.

quite
az çok
quite
gerçekten

Bu TV programı gerçekten çok ilginçtir. - This TV program is really quite interesting.

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim. - Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.

quite
asude
quite
tam olarak

Sonuçtan tam olarak memnun değiliz. - We are not quite satisfied with the result.

Onun nasıl olduğunu tam olarak bilmiyorum. - I don't quite know how it happened.

quite
büsbütün

Bilgisayarlarla büsbütün evdedir. - He is quite at home with computers.

Büsbütün hayal kırıklığı, biz hayallerimizin yok olduğunu gördük. - Quite frustrated, we saw our dreams disappear.

quite
(ünl.) Aynen öyle.Doğru
quite
cüda
quite
hayli

Mademki Tom işsiz onun bir hayli boş zamanı var. - Now that Tom is unemployed, he has quite a bit of free time.

Bir hayli öğrenci bugün yok. - Quite a few students are absent today.

quite
tümüyle
quite
bir dereceye kadar
quite
(zarf) tamamen, tam olarak, bütünüyle, iyice, oldukça, epey, bayağı, su katılmadık, pek, gerçekten, büsbütün, elbette
quite
dili epey
English - English
quite
misspelling of quiet
quite
common misspelling of quiet

    Hyphenation

    com·mon mis·spell·ing of qui·et

    Turkish pronunciation

    kämın mîsspelîng ıv kwayıt

    Pronunciation

    /ˈkämən məsˈspeləɴɢ əv ˈkwīət/ /ˈkɑːmən mɪsˈspɛlɪŋ əv ˈkwaɪət/
Favorites