Şu anki pozisyonumdan memnunum.
- I am content with my current position.
Tom Mary'nin şu anki işinden istifa etmesi ve yeni bir tane bulması gerektiğini önerdi.
- Tom suggested that Mary should resign from her current job and find another one.
Tom raporu güncel bir web sitesinde buldu.
- Tom found the report on a current website.
Gama ışını patlamalarının olası nedenleri hakkında birkaç güncel teori vardır.
- There are several current theories about the possible causes of gamma-ray bursts.
Dünyada sonsuzluktan daha korkunç bir şey varsa, o zaman bu muhtemelen benim diploma tezinin geçerli ilerlemesidir.
- If there's something more terrifying in the world than eternity, then it's probably the current progress of my diploma thesis.
Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.
- The old belief is still widely current.
Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.
- The old belief is still widely current.
Şimdiki ekonomik kriz için cumhuriyetçi parti suçlanacak mı?
- Is the GOP to blame for the current economic crisis?
Şimdiki evimiz çok küçük, bu yüzden taşınmaya karar verdi.
- Our current house is too small, so we decided to move.
Pencere açmaktan kaçının; Sırtımda hava akımlarını hissetmek için büyük arzusu yok.
- Avoid opening the window; I have no great desire to feel air currents on my back.
Elektrik akımı manyetizma oluşturabilir.
- An electric current can generate magnetism.