come together, as in: would you like to meet for lunch next week

listen to the pronunciation of come together, as in: would you like to meet for lunch next week
English - Turkish

Definition of come together, as in: would you like to meet for lunch next week in English Turkish dictionary

meet
buluşmak

Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu. - Meg was happy about meeting Tom again.

Eski arkadaşımla buluşmak çok hoştu. - Meeting my old friend was very pleasant.

meet
{f} tanışmak

O seninle tanışmak istiyor. - He wants to meet you.

Herkes seninle tanışmak istiyor.Sen ünlüsün! - Everyone wants to meet you. You're famous!

meet
{i} yarışma

Atletik yarışma gelecek haftaya kadar ertelendi. - The athletic meet was put off until next week.

Atletizm yarışması 15 Ekim'de düzenlendi. - The athletic meet took place on October 15.

meet
-e rastlamak
meet
ile karşılaşmak
meet
yüzyüze gelmek
meet
ödemek (masraf/borç vb'ni)
meet
tatmin etmek
meet
buluş

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet her at the coffee shop.

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - She promised to meet him at the coffee shop.

meet
yerine getirmek
meet
rastlamak

Boston'a gelmemin nedeni, evlenmeyi umduğum kadına rastlamaktır. - The reason I came to Boston is to meet the woman I hope to marry.

Sana rastlamak ne güzel. Ben bir karıncayiyenim. - Pleased to meet you. I am an anteater.

meet
doyurmak
meet
karşılama

Beni istasyonda karşılamayı unutma. - Do not forget to meet me at the station.

Ben sizinle karşılamaya can atıyorum. - I've been anxious to meet you.

meet
karşı karşıya gelmek
meet
dokunmak
meet
değmek
meet
rast gelmek
meet
buluşma

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - She promised to meet her at the coffee shop.

Paris'te onunla buluşma şansım vardı. - I had a chance to meet him in Paris.

meet
(isim) karşılaşma, yarışma
English - English
meet
come together, as in: would you like to meet for lunch next week
Favorites