Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Boston'a dönmek istiyoruz.
- We want to come back to Boston.
Onu son kez aradığımda, bana İtalya'ya geri dönmek istediğini söyledi.
- The last time I called her she told me that she wants to get back to Italy.
Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
- Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
Sana geri dönmek zorunda kalacağım.
- I'll have to get back to you.
Onu son kez aradığımda, bana İtalya'ya geri dönmek istediğini söyledi.
- The last time I called her she told me that she wants to get back to Italy.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede geri gel.
- Please come back as soon as possible.
Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.
- I wish I'd get back to my childhood again.
Karlı yollarda bir kaza yapmadıysan, güvenli bir şekilde geri dönebilmen gerektiğini düşünüyorum
- If you don't have an accident on the snowy roads I think you should be able to get back safely.
Geri almaktan çok memnun oldum.
- I was very glad to get back.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum.
- I would like to leave this town and never come back.