English - Turkish
Definition of color purple become purple of a color midway between red and blue in English Turkish dictionary
- purple
- mor
Mor bir halı bu kırmızı perde ile gitmeyecek.
-A purple carpet will not go with this red curtain.
Mavi ve kırmızıyı karıştırırsan mor elde edersin.
-If you mix blue and red, you'll get purple.
- purple
- sinirinden morarmak
- purple
- {s} ahlaksız
- purple
- lila
- purple
- mora boyamak
- purple
- {s} mora çalan
- purple
- (sıfat) mor, morumsu, mora çalan, mora benzer, kraliyet soyundan, krala ait, ahlaksız, kötü
- purple
- {s} kraliyet soyundan
- purple
- imparatorun mevki ve yetki işareti
- purple
- kardinallik
- purple
- {s} morumsu
- purple
- erguvan rengine boyamak
- purple
- {i} kardinal kaftanı
- purple
- er
- purple
- erguvan renkli
- purple
- erguvani
- purple
- mor renk
Tom'un tuttuğu şişenin mor renkli bir etiketi vardı.
-The bottle Tom was holding had a purple label.
- purple
- (İnşaat) pembe
Renk pembeden ziyade mordur.
-The color is purple rather than pink.
- purple
- (Askeri) PURPLE (KODU): Hava önlemede, "Bildirilen birliğin nükleer silah taşımasından şüphelenilmektedir" anlamına gelen kod. (Örneğin "purple vb: ')
Related Terms
English - English
Definition of color purple become purple of a color midway between red and blue in English English dictionary
- purple
color purple become purple of a color midway between red and blue
Hyphenation
col·or pur·ple be·come pur·ple of a col·or Mid·way be·tween Red and BlueTurkish pronunciation
kôlır pırpıl bîkʌm pırpıl ıv ı kôlır mîdwey bitwin red ınd bluPronunciation
/ˈkôlər ˈpərpəl bəˈkəm ˈpərpəl əv ə ˈkôlər ˈmədˌwā bēˈtwēn ˈred ənd ˈblo͞o/ /ˈkɔːlɜr ˈpɜrpəl bɪˈkʌm ˈpɜrpəl əv ə ˈkɔːlɜr ˈmɪdˌweɪ biːˈtwiːn ˈrɛd ənd ˈbluː/
Resimler
History
Favorites