college, community education, school district, university

listen to the pronunciation of college, community education, school district, university
English - Turkish

Definition of college, community education, school district, university in English Turkish dictionary

education
{i} eğitim

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler. - Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.

Daha fazla eğitimle, daha iyi bir iş bulurdu. - With more education, he would have found a better job.

education
öğretim

Birçok kadın yüksek öğretime ve kariyere devam ediyor, bu nedenle evlilik ve doğum gecikiyor. - Many women pursue higher education and careers, thus delaying marriage and childbirth.

O, mektupla öğretim ile eğitimine devam edebildi. - She was able to continue her education through correspondence courses.

education
ilim
education
eğitim ve öğretim
education
irfan
education
{i} öğrenim

O ülke yüksek öğrenim görmüş bir topluma dönüşüyor. - That country is turning into a society with high education.

education
(Tıp) edükasyon
education
pedagoji
education
eğitim bilimi
education
terbiyevi
education
eğitim yönünden
education
yetiştirme
education
eğitme

Kalbi eğitmeden zihni eğitmek hiç eğitim görmemektir. - Educating the mind without educating the heart is no education at all.

education
{i} eğitimbilim
education
tedris
education
(isim) eğitim, terbiye, öğretim, öğrenim, eğitimbilim
education
educationally terbiye bakımından
English - English
education
college, community education, school district, university
Favorites