Bay Turner meslektaşlarına veda etti.
- Mr Turner bade farewell to his colleagues.
Meslektaşlarım sıcak bir şekilde karşıladılar beni.
- My colleagues warmly welcomed me.
Kocası Fransız olan meslektaşım Paris'e gitti.
- The colleague whose husband is French has left for Paris.
Tom ve Mary her ikisi de benim meslektaşlarım.
- Tom and Mary are both colleagues of mine.
Git ve iş arkadaşımla konuş.
- Go and speak to my colleague.
O ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı.
- His colleagues gave him a present when he retired.
Planı iş arkadaşlarıyla birlikte yaptı.
- He made the plan along with his colleagues.
Onun yeni fikirleri daha tutucu iş arkadaşlarıyla sık sık başını derde sokuyor.
- Her novel ideas are time and again getting her into trouble with her more conservative colleagues.
... stay connected to friends, family and colleagues; ...
... colleagues are based in Munich. ...