English - Turkish
Definition of cold; hard; unfeeling; as, a marble breast or heart in English Turkish dictionary
- marble
- {i} bilye
Tom bilyelerini kaybetmiş olmalı.
-Tom must've lost his marbles.
Çocuklar bilye oynuyorlar.
-The children are playing marbles.
- marble
- (İnşaat) harelemek
- marble
- ebrulu
- marble
- hareli
- marble
- misket
Sen misketlerini kaybediyorsun.
-You're losing your marbles.
- marble
- {s} duygusuz
- marble
- mermer taklidi
- marble
- zıpzıp oyunu
- marble
- soğuk veya sert olan şey
- marble
- (sıfat) mermer, mermerden yapılmış, soğuk, duygusuz, damarlı
- marble
- mermer gibi damarlı
- marble
- {f} mermer gibi boyamak
- marble
- (fiil) mermer gibi boyamak, ebrulamak
- marble
- {s} damarlı
- marble
- mermerden
Bu heykel mermerden yapılmıştır.
-This statue is made of marble.
Onlar mermerden bir heykel yontuyorlar.
-They are chiseling a statue out of marble.
- marble
- {i} çoğ. misket oyunu
- marble
- {s} soğuk
Ellerini mermer kadar soğuk hissetti.
-Her hands felt as cold as marble.
- marble
- bilye,mermer
- marble
- {s} mermer, mermerden yapılmış
Related Terms
English - English
Definition of cold; hard; unfeeling; as, a marble breast or heart in English English dictionary
- marble
cold; hard; unfeeling; as, a marble breast or heart
Hyphenation
cold; hard; unfeeling; as, a Mar·ble breast or heartPronunciation
Resimler
Favorites