cognizance; view; especially, reach of sight or knowledge

listen to the pronunciation of cognizance; view; especially, reach of sight or knowledge
English - Turkish

Definition of cognizance; view; especially, reach of sight or knowledge in English Turkish dictionary

ken
görüş açısı
ken
{f} bilmek
ken
{f} bil

Ken keman çalabilir, gitardan bahsetmeye bile gerek yok. - Ken can play the violin, not to mention the guitar.

Ken Bill kadar uzun boylu. - Ken is as tall as Bill.

ken
{f} İskoç. bilmek, anlamak, tanımak
ken
{i} bilgi alanı
ken
{i} görüş alanı

Ken'in adı çıkmış köpeğinin nerede olduğu Tom'un görüş alanının çok ötesinde bir sorun. - The whereabouts of Ken's notorious dog is an issue well beyond Ken's ken.

ken
{f} tanımak
English - English
ken
cognizance; view; especially, reach of sight or knowledge
Favorites