co-worker

listen to the pronunciation of co-worker
English - Turkish
İş arkadaşı

O bir iş arkadaşını arabayla götürdü. - She gave a lift to a co-worker.

Dan doğum günü için bir iş arkadaşından şanslı kedi heykelciği aldı. - Dan got a lucky cat figurine from a co-worker for his birthday.

meslektaş

Dan testeresi ile bir meslektaşını ciddi biçimde yaraladı. - Dan seriously injured a co-worker with his chainsaw.

Sami, kadın meslektaşlarıyla dalga geçti. - Sami made fun of his female co-workers.

meslektaş
iş arkadaşı
coworker
meslektaş

Onun hakkında meslektaşlarımla konuştum. - I talked to my coworkers about it.

Mary bir meslektaşı ile uyudu. - Mary slept with a coworker.

coworker
(Ticaret) iş arkadaşı

Senin iş arkadaşın Amerikalı mı? - Is your coworker an American?

Mary Tom'un bir iş arkadaşıyla flört ettiğini gördü. - Mary saw Tom flirting with a coworker.

coworker
(Bilgisayar) birlikte çalışan
co worker
yardımcı işçi
coworker
yardımcı işçi
coworker
aynı müessesede çalışan kimselerden her biri
English - English
an associate you work with
Your co-workers are the people you work with, especially people on the same job or project as you. = colleague. someone who works with you and has a similar position = colleague
cow-orker

You must be a popular cow-orker.

coworker
Somebody with whom one works; a companion or workmate

He heard from a coworker that the company planned to merge those departments.

coworker
One who works with another; a co&?;perator
coworker
{i} fellow worker, colleague
co-worker

    Hyphenation

    co-work·er

    Pronunciation

    Videos

    ... and the son of a factory worker just found out ...
    ... every panel pounded into place by worker ...
Favorites