Turkish - English
Definition of coğrafi in Turkish English dictionary
- geographical
This store enjoys a geographical advantage.
-Bu mağaza coğrafi bir avantaja sahiptir.
- geographic
This store enjoys a geographical advantage.
-Bu mağaza coğrafi bir avantaja sahiptir.
Mathematics knows no races or geographic boundaries; for mathematics, the cultural world is one country.
-Matematik hiçbir ırk veya coğrafi sınır tanımaz; matematik için, kültürel dünya tek ülkedir.
- coğrafi bölge
- Geographic region
- coğrafi konum
- geographical location
- coğrafi kitap
- geography
- coğrafi kod
- (Askeri) geographic code
- coğrafi konum; coğrafi konum kodu
- (Askeri) geographic location; geographic location code
- coğrafi koordinatlar
- terrestrial coordinates
- coğrafi referans; dünya coğrafi referans sistemi
- (Askeri) geographic reference; world geographic reference system
- coğrafi tür
- (Biyoloji) geographical form
- coğrafi özellik
- geography
- devlet politikasının coğrafi açıdan incelenmesi
- geopolitics
- personel coğrafi mevkisi
- (Askeri) personnel geographic location
- suların en alçak olduğu zamandaki coğrafi kıyı çizgisi
- (Hukuk) low-water mark
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of coğrafi in Turkish Turkish dictionary
- Coğrafya ile ilgili
- Coğrafya ile ilgili: "Kasaba, coğrafi vaziyeti yüzünden lodosu, poyrazı pek az tutan bir limanda kurulmuştur."- S. F. Abasıyanık
- coğrafi konum
- bir yerin harita üzerindeki yeri
- coğrafi konum
- (Coğrafya) Yeryüzündeki herhangi bir alanın bulunduğu yere, o alanın coğrafi konumu denir. Coğrafi konum, matematik konum ve özel konum olarak iki şekilde ifade edilir
- coğrafi durum
- Bir yerin çevresi ile ilgisinin tespiti veya görünümü
Related Terms
coğrafi
Hyphenation
coğ·ra·fiPronunciation
Resimler
History
Favorites