Kendimi tamamen ipucusuz hissettim.
- I felt totally clueless.
Polis herhangi bir ipucu bulamadı.
- The police didn't find any clues.
Tom'un kesinlikle buradaki şeylerin nasıl işlediği hakkında bir ipucu yok.
- Tom certainly doesn't have any clue about how things work around here.
Smith, clue Jones in on what's been happening.