Gözlerin kapalı yürüyebiliyor musun?
- Can you walk with your eyes closed?
Otel kış boyunca kapalı kalır.
- The hotel remains closed during the winter.
Tema parkı geçen ay kapatıldı.
- The theme park was closed down last month.
Yirmi demir yolu kapatıldı.
- Twenty railroads were closed down.
Sakin olmak için gözlerimi kapattım.
- I closed my eyes to calm down.
Onlar beşte dükkânı kapattı.
- They closed the shop at five.
Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı.
- The store was already closed when I got there.
Kapının kapanmış olması gerek.
- The gate needs to be closed.
Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı.
- The airspace around the airport was closed temporarily.
Kapılar kapatılmıştı.
- The doors were closed.
Pencereleri kapamak zorundayız.
- We have to close the windows.
Evim otobüs durağına yakın.
- My house is close to a bus stop.
En yakın tren istasyonu nerede?
- Where is the closest train station?
Onların neden restoranı kapatmak için zorlandıklarından emin değilim.
- I'm not sure why they were forced to close the restaurant.
Pencereleri kapatmak zorundayım.
- I have to close the windows.
Nagano'ya giden yol trafiğe kapalı.
- The road to Nagano is closed to traffic.
Köprü trafiğe kapalıdır.
- The bridge is closed to traffic.
Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.
- Scientists have learned that, throughout Earth's history, temperature and CO2 levels in the air are closely tied.
Olaylar yakından bağlantılı idi.
- The events were closely linked.
Tom arabaya yakından bakmak için durdu.
- Tom stopped to take a close look at the car.
Tom pulu aldı ve daha yakından baktı.
- Tom picked up the stamp and took a closer look.
Nagano'ya giden yol trafiğe kapalı.
- The road to Nagano is closed to traffic.
Otel kış boyunca kapalı kalır.
- The hotel remains closed during the winter.
Tom, o günkü olaylar hakkında yazdıktan sonra günlüğü kapattı.
- Tom closed his diary after writing about that day's events.
Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.
- It was clear to everyone that the vote would be close.
Tom'un ağız kokusu var ve arkadaşları ona çok yaklaşmak için isteksiz.
- Tom has halitosis and his friends are reluctant to get too close to him.
Ben sana yaklaşmak istiyorum.
- I want to get closer to you.
O sinekkaydı bir tıraştı.
- That was a close shave.
Kapılar kapatılmıştı.
- The doors were closed.
Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı.
- The airspace around the airport was closed temporarily.
The set of integers is closed under addition: \forall x,y\in\mathbb{Z}\,x+y\in\mathbb{Z}.
Her courteous, sedate, inexorable husband, whose will she could not bend, whom she could not cajole, whose mind was a closed book to her — a book which had lain by her hand for three years, which she had never had the curiosity to open! — Prisoners by Mary Cholmondeley.
The leaders held a closed door meeting to decide on a future course of action in the case.
a closed matte DVD.
... WHAT ARE YOU DOING HERE? THE ROADS ARE ALL CLOSED. ...
... It's the last really closed country in the world, which is ...