Otel kış boyunca kapalı kalır.
- The hotel remains closed during the winter.
Kapı tüm yıl boyunca kapalı.
- The gate is closed all the year round.
Yirmi demir yolu kapatıldı.
- Twenty railroads were closed down.
Okul kar nedeniyle gün boyunca kapatıldı.
- School was closed for the day due to the snow.
Sakin olmak için gözlerimi kapattım.
- I closed my eyes to calm down.
Onlar beşte dükkânı kapattı.
- They closed the shop at five.
Konuyu kapanmış olarak kabul ediyorum.
- I consider the matter closed.
Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı.
- The store was already closed when I got there.
Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı.
- The airspace around the airport was closed temporarily.
Kapılar kapatılmıştı.
- The doors were closed.
Pencereleri kapamak zorundayız.
- We have to close the windows.
En yakın eczane nerede?
- Where is the closest pharmacy?
Evim otobüs durağına yakın.
- My house is close to a bus stop.
Pencereleri kapatmak zorundayım.
- I have to close the windows.
Onların neden restoranı kapatmak için zorlandıklarından emin değilim.
- I'm not sure why they were forced to close the restaurant.
Bugün dükkân kapalı ise, ben yarın tekrar deneyeceğim.
- If the shop is closed today, I'll try again tomorrow.
Bu yol arabalara kapalıdır.
- This road is closed to cars.
Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.
- Scientists have learned that, throughout Earth's history, temperature and CO2 levels in the air are closely tied.
Olaylar yakından bağlantılı idi.
- The events were closely linked.
Onları yakından incelediler.
- They studied them closely.
Tom pulu aldı ve daha yakından baktı.
- Tom picked up the stamp and took a closer look.
Gözlerin kapalı yürüyebiliyor musun?
- Can you walk with your eyes closed?
Gözleri kapalı müzik dinledi.
- He listened to the music with his eyes closed.
Bir sonraki duyuruya kadar mağaza kapalı.
- The store is closed until further notice.
Sizden sonra kapıyı kapatın.
- Close the door after you.
Tom'un ağız kokusu var ve arkadaşları ona çok yaklaşmak için isteksiz.
- Tom has halitosis and his friends are reluctant to get too close to him.
O resmi daha iyi görmek için, biraz yaklaşmak istiyorum.
- In order to see that picture better, I want to get a little closer.
O sinekkaydı bir tıraştı.
- That was a close shave.
Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı.
- The airspace around the airport was closed temporarily.
Kapılar kapatılmıştı.
- The doors were closed.
The set of integers is closed under addition: \forall x,y\in\mathbb{Z}\,x+y\in\mathbb{Z}.
Her courteous, sedate, inexorable husband, whose will she could not bend, whom she could not cajole, whose mind was a closed book to her — a book which had lain by her hand for three years, which she had never had the curiosity to open! — Prisoners by Mary Cholmondeley.
The leaders held a closed door meeting to decide on a future course of action in the case.
a closed matte DVD.
... ANYWAY, SINCE THE STORE CLOSED, ...
... his family, cares about his faith. But I also believe that when he said behind closed doors ...