Yakınlarda bir posta kutusu var mı?
- Is there a mailbox near here?
Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
- He lived in a small town nearby.
Yoldan geçerken az kalsın araba çarpıyordu.
- He was nearly hit by the car while crossing the street.
Yakında bir telefon var mı?
- Is there a telephone near by?
Yakında bir telefon var mı?
- Is there a telephone nearby?
Doğum günün yaklaşıyor.
- Your birthday is drawing near.
Bana yaklaşma, soğuk almışım.
- Don't come near me. I have a cold.
Yakında bir restoran var mı?
- Is there a restaurant close by?
O oldukça yakında yaşıyor.
- She lives quite close by.
Eczane, hastanenin yakınında.
- The pharmacy is near the hospital.
Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.
- Yesterday I went to Denizli and I saw a rooster near the coop.
O oraya varmadan önce, neredeyse hava kararacak.
- By the time she gets there, it will be nearly dark.
O kaydı ve neredeyse düşecekti.
- He slipped and nearly fell.
Araba frenleri sıkıştığında neredeyse bir kaza yapıyorduk.
- We nearly had an accident when the car brakes jammed.
Amerika'da, benim programım hemen hemen her gün farklı ve benzersizdir.
- In America, my schedule is different and unique nearly every day.
Biz hemen hemen hazırız.
- We're pretty near done.