click here for examples

listen to the pronunciation of click here for examples
English - Turkish

Definition of click here for examples in English Turkish dictionary

shame
{f} utandırmak
shame
{i} utanma

Utanma nedir bilmez misin sen? - Does your shame know no bounds?

Bazı insanların hiç utanması yok. - Some people have no shame.

shame
utanç

Onlar utanç içinde başlarını eğdiler. - They hung their heads in shame.

Tom utançla başını eğdi. - Tom bowed his head in shame.

shame
yüzkarası
shame
mahcup etmek
shame
maskaralık
shame
mahcubiyet
shame
mahcupluk
shame
yazık

Ne yazık ki beton yanmaz. - It's a shame that concrete doesn't burn.

Yazık olmuş Tom da gelemedi. - It's a shame Tom couldn't come, too.

shame
leke
shame
şerefsizlik
shame
Shame on you! Ayıp! Utan Yazıklar olsun! For shame! Ayıp! It is a shame to laugh at On
shame
{f} rezil etmek

Beni rezil etmek için çok çabaladın, değil mi? - You've tried so hard to put me to shame, haven't you?

shame
münasebetsiz şey
shame
{f} yazık etmek
shame
{f} namusunu kirletmek
shame
{f} tecâvüz etmek
shame
(isim) utanç, utanma, utanılacak şey, ayıp, yüz karası, leke, yazık
shame
{i} utanılacak şey
shame
{f} (birini)
English - English
shame
click here for examples

    Turkish pronunciation

    klîk hîr fôr îgzämpılz

    Pronunciation

    /ˈklək ˈhər ˈfôr əgˈzampəlz/ /ˈklɪk ˈhɪr ˈfɔːr ɪɡˈzæmpəlz/
Favorites