English - Turkish
Definition of clear, pure, real in English Turkish dictionary
- sheer
- {s} düpedüz
Bu düpedüz işkenceydi.
-It was sheer torture.
- sheer
- büsbütün
- sheer
- tamamen
O tamamen zaman kaybı.
-It is a sheer waste of time.
Mary ve benim aynı trende olmamız, tamamen bir tesadüftü.
-It was sheer coincidence that Mary and I were on the same train.
- sheer
- (Askeri) güverte kavsi
- sheer
- dimdik
- sheer
- sapmak
- sheer
- rotayı şaşırmak
- sheer
- borda çalım
- sheer
- borda veya güverte kavsi
- sheer
- sarp
- sheer
- alargaya çıkmak
- sheer
- sarp/halis/ince
- sheer
- (fiil) rotadan sapmak, yolundan sapmak, sapmak
- sheer
- (zarf) düpedüz, büsbütün, tamamen, dimdik, doğrudan
- sheer
- yön değiştirmek
- sheer
- {s} bütün
- sheer
- tek demirde geminin yatma vaziyeti
- sheer
- yolundan ayrılmak
- sheer
- {f} yolundan sapmak
Related Terms
English - English
Definition of clear, pure, real in English English dictionary
- {a} sheer
clear, pure, real
Hyphenation
clear, pure, re·alPronunciation
Resimler
History
Favorites