Bir yumurtayı iki elimle temiz bir şekilde kırmam imkansız.
- It is impossible for me to cleanly crack an egg with both hands.
Döküm kalıbından temiz geldi.
- The casting came cleanly out of its mold.
Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük.
- All of us were busy cleaning the room.
Tom odasını temizlemek istemiyor.
- Tom doesn't want to clean his room.
Temizlik, dindarlığın yanındadır.
- Cleanliness is next to godliness.
Tom temizlikle takıntılı.
- Tom is obsessed with cleanliness.
Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
- Flowers and trees need clean air and fresh water.
Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
- Now that you are here, you can help do the cleaning.
Her cumartesi bütün evi temizleriz.
- Every Saturday we clean the whole house.
Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
- We clean our classroom after school.
Ben halıyı temizlemek için bir şey arıyorum.
- I'm looking for something to clean the carpet with.
Tom Mary eve gelmeden önce evi temizlemeyi bitirmek istiyordu.
- Tom wanted to finish cleaning the house before Mary got home.
Onu temizlemeyi bitirmek zorundayım.
- I have to finish cleaning it up.
Partiden sonra temizlik yaptım.
- I cleaned up after the party.
O, gönüllü olarak annesinin temizlik yapmasına yardımcı oldu.
- He voluntarily helped his mum clean.
Tom banka hesaplarını boşaltıp ortadan kayboldu.
- Tom cleaned out his bank accounts and disappeared.
Kirli su havuzdan boşaltıldı ve temiz su ile değiştirildi.
- The dirty water from the pool was drained, and replaced with clean water.
Ofislerimiz her gün temizlenmektedir.
- Our offices are cleaned every day.
Temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıyız.
- We need to invest in clean, renewable energy.
O onlarla yeni bir sayfa açtı.
- He made a clean break with them.
Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir.
- Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol.
Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilirler.
- Electronic components can be cleaned by using pure isopropyl alcohol.
Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
- Now that you are here, you can help do the cleaning.
Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
- She helped her mother clean the house.
Bulaşık yıkamaktan nefret ederim, hatta tuvalet temizlemekten daha çok.
- I hate doing the washing up, even more than cleaning the toilet.
Neredeyse kusursuz cinayetti: Biz, olay yerine geldik, bagajı açtık, adamı öldürdük ve izleri temizledik, ama biz cesedi gizlemeyi unuttuk.
- It was almost the perfect crime: we arrived at the scene, opened the trunk, killed the man and cleaned up the prints, but we forgot to hide the body.
Odayı iyice temizleyeceğim.
- I'll give the room a good cleaning.
Her şey tamamen temizlendi.
- Everything has been thoroughly cleaned.
Tom garajı tamamen tek başına temizledi.
- Tom cleaned the garage all by himself.
Despite travelling for the last week, she was cleanly dressed.
Fortunately, the bullet passed cleanly through your shoulder.
He was stabbed clean through.
Unlike you, I’ve never caused any accidents — my record is still clean!.
I want to make sure my fiancé is clean before we are married.
Put a clean sheet of paper into the printer.
She just likes to clean. That’s why I married her.
I’m clean, officer. You can go ahead and search me if you want.
Can you clean the windows today?.
Are these dishes clean?.
I’ll need a sharper knife to make clean cuts.
Clean your room right now!.
Cleanliness is next to godliness. (proverb).