English - Turkish
Definition of cleanliness; smoothness, shininess in English Turkish dictionary
- polish
- parlatmak
- polish
- {f} cilalamak
Tom ayakkabılarını cilalamak istedi.
-Tom wanted to polish his shoes.
- polish
- lak
- polish
- cila vurmak
- polish
- vemik
- polish
- ayakkabı boyası
- polish
- kibarlık
- polish
- parlak
Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.
-If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.
- polish
- incelik
- polish
- {f} cilalanmak
- polish
- {f} boyamak (ayakkabı)
- polish
- polish off işini bitirmek
- polish
- bir rakibi yenip9başından
- polish
- {f} cilalamak, parlatmak; cilalanmak, parlamak
- polish
- {i} incelik, nezaket, terbiye
- polish
- {f} terbiye etmek
- polish
- inceleştirmek
- polish
- cila vermek
Related Terms
English - English
Definition of cleanliness; smoothness, shininess in English English dictionary
- polish
The floor was waxed to a high polish.
cleanliness; smoothness, shininess
Hyphenation
cleanliness; smoothness, shin·i·nessPronunciation
Resimler
Favorites