Eğer elektrik olmasaydı bizim uygar yaşantımız imkansız olurdu.
- If it were not for electricity, our civilized life would be impossible.
Uygar Avrupa'da, boğalar eğlence için hala işkence edilip öldürülüyorlar.
- In civilized Europe, bulls are still tortured and killed for fun.
Misyonerler yerlileri medenileştirdi.
- The missionaries civilized the natives.
Biraz daha medeni olmayı deneyebilirsin.
- You could try and be a bit more civilized.
Misyonerler yerlileri medenileştirdi.
- The missionaries civilized the natives.
Bazı siviller öldürüldü.
- Some civilians were killed.
Dört asker ve on iki sivil öldürüldü.
- Four soldiers and twelve civilians were killed.
Fakat medeniyetler daha karmaşık hale gelirken, daha iyi iletişim metotları gerekliydi.
- But as civilizations grew more complex, better methods of communication were needed.
Biraz daha medeni olmayı deneyebilirsiniz.
- You could try and be a bit more civilized.
Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.
- This book gives a good picture of life in America during the Civil War.
Eğer tarih bize bir şey öğrettiyse, o da özel mülkiyetin medeniyetin ayrılmaz bir parçası olduğudur.
- If history could teach us anything, it would be that private property is inextricably linked with civilization.
20 yıl önce,kolejin hemen adından kamu hizmetine girdi.
- He entered civil service 20 years ago right after college.
Ona kibar bir cevap yazacağım.
- I will write him a civil answer.
Romalılar eski İngilizleri medenileştirmeye çalıştı.
- The Romans tried to civilize the ancient Britons.
Misyonerler yerlileri medenileştirdi.
- The missionaries civilized the natives.
Bush sadece dünyayı uygarlaştırmak istiyor.
- Bush only wants to civilize the world.
Yerini yaşlı adama teklif etmesi, onun nazik bir davranışıydı.
- It was civil of him to offer his seat to the old man.
Bu bir iç savaş engelledi.
- It prevented a civil war.
Yunanistan'da iç savaş sona erdi.
- The civil war in Greece ended.
Eski bir uygarlıkla ilgili kalıntılar bulduk.
- We discovered relics of an ancient civilisation.
Onlar tarihte kaybolmuş bir uygarlığın kalıntılarını çaldılar.
- They took away the remains of a civilization lost in history.
She went into civil service because she wanted to help the people.
... And as long as they're civilized, they produce very ...