Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

cisimleşmek

listen to the pronunciation of cisimleşmek
Turkish - English
bodies become
cisim
object

I have a foreign object in my left ear. - Benim sol kulağımda yabancı bir cisim var.

Objects in mirror are closer than they appear. - Cisimler, aynada gerçekte göründüklerinden daha yakındır.

cisim
substance
cisim
matter
cisim
flesh
cisim
{i} body
cisim
(Matematik) field
cisim
(Biyokimya) corpus
cisim
matter, substance, body
cisim
body; material thing, matter
cisim
form
cisim
monstrous
cisimleşme
incarnation
cisimleşme
embodiment
Turkish - Turkish
Cisim durumuna gelmek, tecessüm etmek
Cisim
cirm
CİSİM
(Osmanlı Dönemi) (Cism) Varlığı bilinen, hayyiz olan, mekânı, ciheti, uzunluğu, genişliği ve derinliği olan şey
cisim
Gövde, beden, vücut: "Yataktaki örtülü cisim dertop olmuş şeklini, hareketsizliğini muhafaza ediyor."- R. H. Karay
cisim
Gövde, beden, vücut
cisim
Maddenin biçim almış durumu
cisimleşme
Cisimleşmek durumu